6 Şubat depremlerinin yıldönümünde, Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Mehmet Özhaseki, bir televizyon programında konuştu. Deprem süreciyle ilgili açıklamalarda bulunan Özhaseki, evleri yıkılan vatandaşlarla ilgili sözleri tepki çekti. Depremzedelerin evlerinin yıkılmasından memnun olduklarını vurgulayan Özhaseki, şu ifadeleri kullandı:
“Deprem bölgesinde inşa ettiğimiz şimdiki evlerin standardı eskisinden çok daha yüksek. Köy evlerini çelikten yapmaya başladık. 9 şiddetinde bir deprem bile bu evleri yıkamaz. Şimdiye kadar gidip köy evlerini teslim ettiğim ve misafir olduğum ev sahipleri bana şunu diyor; Allah razı olsun. Bak evimiz yıkıldı (eğer ölüler de yoksa), yıkıldığı iyi olmuş bize mis gibi bir villa verdiniz diyor.”
Bakan Özhaseki’nin depremzedelerin evlerinin yıkılmasını “iyi olmuş” olarak nitelendirmesi, kamuoyunda büyük tepkilere neden oldu. Birçok kişi, bu söylemin depremzedelerin acılarını anlamaya ve empati yapmaya yeterli olmadığını dile getirdi. Depremzedelerin yaşadığı travma ve kayıpların yanında evlerinin yıkılmasını memnuniyetle karşılamalarını eleştirenler, insanların manevi değerlerinin maddi kazanımlarla ölçülmemesi gerektiğini savundu.
Depremlerin Türkiye’nin sık sık karşılaştığı bir doğal afet olduğu düşünüldüğünde, depremzedelerin yaşadığı zorluklar ve kayıpların önemini göz ardı etmek, toplumsal bir sorumluluk gerektiren bir durumdur. İnsanların güvende ve sağlıklı bir şekilde yaşayabilecekleri yapıların inşa edilmesi, deprem riskini minimize etmek için atılması gereken adımların başında gelmektedir. Ancak, depremzedelerin yaşadığı acıları hafife almak ve evlerinin yıkılmasını olumlu bir şekilde yorumlamak, büyük bir duyarlılık eksikliği olarak değerlendirilmektedir.
Depremzedelerin yaşadığı travma ve kayıpların yanında, onlara sağladığımız yardım ve desteklerin insani bir perspektiften yapıldığını unutmamız önemlidir. İnsanların ihtiyaçlarına uygun çözümler sunmak, onları koruma altına almak ve gelecek felaketlere karşı daha dirençli hale getirmek hükümetlerin ve toplumun sorumluluğudur. Bu sorumluluk, sadece maddi değerlerle ölçülmeyen, insanların manevi ve duygusal değerlerini de göz önünde bulunduran bir anlayışla yerine getirilmelidir.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.