Deir al-Balah’ta yaşayan Muhammed el-Halabi, “Çadırda hiçbir şey kalmadı: Ne yatak, ne battaniye, ne ekmek… Her şeyi deniz aldı” diyerek dramatik bir tabloyu özetliyor. Gazze’deki 2,3 milyon nüfusun neredeyse tamamı yerlerinden edildi ve barınaklarda kalanların yüzde doksanı çadırlarda yaşıyor. Düşen sıcaklıklar hastalıkların artmasına neden olurken, yağmur ve kanalizasyon suları birçok bölgeyi etkisi altına almış durumda.
Gazze’deki yaşam koşullarının zorluğunu anlatan Şeyma İssa, çocuklarının açlıkla boğuştuğunu, soğuktan hastalandıklarını dile getiriyor. Komşusu Selva Ebu Nimer ise yaşadıkları çaresizliği gözyaşları içinde anlatarak, barınak, yiyecek, içecek eksikliğiyle mücadele ettiklerini ifade ediyor.
Gazze’nin kuzeyindeki durumun en kötü olduğu belirtilse de, BM yetkilileri ilaç, gıda, barınak ve yakıt eksikliğinin tüm Gazze için “felaket boyutlarında” olduğunu vurguluyor. Fırınların önünde ekmek kuyrukları oluşurken, yardım kuruluşları da yoğun talepler karşısında zorlanıyor.
Filistin halkı her gün hayatta kalma mücadelesi verirken, Gazze’de yaşanan yıkım ve çaresizlikler artmaya devam ediyor. Yardım girişlerindeki sorunlar, dağıtım problemleri ve artan hukuksuzluklar, insanların acılarını katlamaktadır. BM’nin en büyük yardım kuruluşu UNRWA’nın teslimatları durdurması bile çözüm getirmiyor.
BM Dünya Gıda Programı’nın yerel başkanı Antoine Renard, halkın artık dayanacak gücünün kalmadığını belirterek, Gazze’de yaşanan açlığı ve çaresizliği vurguluyor. İsrail’in uyguladığı soykırımın sona ereceği umudu taşımayan Gazze halkı, kış mevsimiyle birlikte daha büyük zorlukların beklediğinin farkında.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.